Rus medyası Putin’in Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanıyacağını ve mevzuyu Almanya Başbakanı Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a bildirdiğini duyurdu. AFP’nin Kremlin’e dayandırdığı habere nazaran; Scholz ve Macron, Putin’in kararı karşısında hayal kırıklığına uğradı.
İşte Putin’in Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıma kararıyla ilgili halka sesleniş konuşmasından satır başları:
Size hatırlatmak istiyorum ki. 1917’deki Bolşevik ihtilalinden sonra yeni bir ulus kurmaya başladılar. Birtakım uyuşmazlıklar yaşandı tabi ki. Sonrasında Stalin de ülkenin liderliğini ve ülkenin ulusal güvenlik kurulu başkanlığını aldı. Aldığı kararlar Lenin’in güzeline gitmedi. Kimi bölgelere kimi statüler tanınması lazım diye düşündü. Bu biçimde Sovyetler Birliği’nin kuruluşu sırasında Lenin’in verdiği kararlarla tarihî süreç yaşandı. Burada kıymetli bir soru var. Eski Sovyetler Birliği toprakları içerisinde toprakları neden öteki yerlere vermemiz gerekti. Neden toprak bütünlüğümüzü bozmamız gerekti. Neden cömertçe topraklarımızı vermek zorunda kaldık?
“GERÇEKLERDEN BAHSETMEMİZ ÇOK ÖNEMLİ”
Ne kıymetine olursa olsun iktidarda kalmak istediler. Kaizer ve müttefiklerinin olabilecek en makus duruma sokmak istediler. Bunun için milliyetçilerin her talebini kabul ettiler. Rus yazgısının ve geleceğine baktığınız vakit, Lenin prensiplerinin bir kusur olmadığını görüyorsunuz. Bu yanlıştan da berbat. Geçmişi değiştirmemiz imkansız. Gerçeklerden bahsetmemiz çok değerli. Şu anda açıklamalar ne olursa olsun hiçbir ulusun prensiplerinin önüne geçemez. Zira ülkedeki duruma baktığınız vakit güçlü bir durum görüyorsunuz. Size şunu hatırlatmak istiyorum; tarihi gerçeklerden bahsediyorum ve bunların Bolşevik sonucu Sovyet Ukrayna ortaya çıktı.
“DEVLETLER LENİN’İN FİKİRLERİNE DÖNMEYE BAŞLADI”
Buralarda Lenin’in heykellerinin yıkıldığını gördük. 1922’de eski Rus imparatorluğu topraklarında Sovyetler Birliği kuruldu ve bu kadar büyük bir alanın yalnızca düzgün niyetle bir ortada tutulması imkansızdı. Zira tarihi olarak parçalanmış durumdaydı. Sovyet Cumhuriyetlerinin bir hakkı yoktu. İniter bir yapı ortaya çıkmıştı. Stalin, kendi fikirlerini ülkelere empoze etti ve bu halde devletleşti. Ancak anayasal hiçbir değişiklik yapmadı.
Ama Lenin prensipleri ne vakit bunlara dönüldüğünde değişimin gerekmediğini söylediler. En temel hukukî temeller olmaksızın bir devlet kurulmuş oldu. Böylesine bir biçimde ortaya konulan devlet geleceği de aşikâr oldu. Yaşananlardan kaçınılmaz imkansız oldu. Ancak o devirde verilen bedelleri ağır oldu. Bu hastalık ortaya çıkacağı vakti bekliyordu. Halkın isteklerinden çok başkanlar kendi çıkarlarını görüşmeye düşünmeye ve onlardan bahsetmeye başladılar. Ve devletler yavaş yavaş Lenin’in fikirlerine hakikat dönmeye başladı.
“İHTİYAÇLARINA KOŞTUK”
Ulusalcı fikirler güçlü bir halde istedikleri biçimde alabilecekleri bir popülist periyottan geçmeye başladı. Fakat gerçekte burada büyük borçlar vardı, yoksulluk vardı. Kimse yaptıklarının ülke için trajik sonuçlarını düşünmüyordu. Daha sonra biz gereksinimlere koşmak için bir yola girdik. Parti içerisindeki liderlik rolü de gözlerinin önünde ortadan kalmıştı. Partinin ulusal siyaset evrakında şu tabirler yer aldı: Sovyetler Birliği hâkim bir ülkenin tüm haklarına sahiptir. Ve bu Cumhuriyetin üst yetkileri bölgesel her türlü kararda kendi cumhuriyetinin vatandaşlığına sahip olacak dendi. Bu sözlerin ve bu kararın neler getirdiğini anlamak sıkıntı değil.
“RUSYA HER VAKİT UKRAYNA’NIN ORTAĞI OLMUŞTUR”
Tüm palavralara rağmen halkımız yeni jeopoltik gerçekleri kabul etmiştir ve yeni ülkeleri tanımakla kalmayıp Rusya’nın son derece güç şatlarda, Ukrayna üzere başka ülkelerde var olma eforuna girmişti. Ukrayna bizim ülkemizin kaynaklarının çok büyük bir kısmını elinde bulmuştur. Yalnızca güçten bahsetmiyoruz. Rusya’nın Ukrayna’ya vermiş olduğu ayrıcalıklara bakacak olursanız, 90’lı yıllardan 2000’li yıllara kadar 250 milyar ruble üzere bir sayıdan bahsediyoruz. Bunun yanı sıra Ukrayna’nın kapatılmış borçlarından bahsediyoruz. Yüzlerce milyar dolarlık. Rusya tüm Sovyetlerin borçlarını sırtlandı.
Ancak buna karşılık olarak yeni bağımsız ülkeler yalnızca yapmış olduğumuz mutabakatlar çerçevesinde kimi kaynaklarından vazgeçtiler. Lakin Kiev bunları uygulamadı. Kendileri Sovyetler Birliği’nin kaynaklarının ortadan kalktığını söylemiştir. Rusya her vakit Ukrayna’nın çıkarları için ülkü bir ortak olmuştur.
Ukrayna tarihimizi reddederek burada yaşamış olan Rusça konuşan Rusların haklarını ve varlıklarını dahi göz arkası etmiş ve bu şahısların Stalin periyodundan beri milliyetçi taleplerini tekrarlamaktan öteki bir şey yapmamıştır. Ukrayna hiçbir vakit gelenekleri konusunda, gerçek bir ulus olma konusunda güçlü bir gelenek sergilememiştir.
UKRAYNA’YI ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ DENETİM EDİYOR
Ukrayna’da bağımsız bir yargıdan kelam etmek de imkansız. Zira Ukrayna’da sağlam bir yargı sistemi kalmamış durumda. Ukrayna’daki ABD Büyükelçiliği ülkeyi direkt denetim ediyor. Batı’nın kolonisi haline gelmiş kukla bir idare tarafından yönetim ediliyor. Ukrayna Parlamentosu daima ayrımcı kararlar çıkarmaktadır. Rusça okullarda yasaklanmakta ve çıkarılan kanunlarla bu halde hakları ihlâl edilen şahısların haklarını aramaları da imkânsız hale gelmektedir. Ukrayna, Batılı efendilerinin buyruğuna her geçen gün daha fazla girmektedir.
“UKRAYNA KENDİ ANAYASASINA UYMUYOR”
Ukrayna’nın kitle imha silahlarına sahip olması ülkemiz için çok büyük tehdit haline gelecektir. ABD, 2014’ten itibaren milyarlarca dolar, ekipman ve eğitim takviyesi Ukrayna’ya vermiştir. Bunu dünyanın gözü önünde gerçekleştirmektedir. Ukrayna ordusuna baktığımız vakit yabancı müracaatlardan geçiliyor. Ukrayna’nın askeri üniteleri NATO’nun karargahından yönetilebiliyor. Gelecek savaş taktikleri bu biçimde uygulamaya konuldu. Geçen yıldan bu yana 20 bine yakın asker konuşlanmıştır. Bu yıl içerisinde 10 kadar tatbikat gerçekleştirmiştir. Bu NATO’nun Ukrayna içinde yapılanmasını gösteriyor. En kısa vakit içinde birlikler konuşlanabilir, havaalanı keşif için açık, beşerli ve insansız hava araçlarıyla Rus topraklarını inceleyebilir. Ve Karadeniz ordusu bu hususta hazırlıklı. Bir mühlet evvel ABD, bu türlü bir altyapıyı Kırım’a kurmak istedi. Büyük kumandanların kararlarını unutmamız isteniyor. Ukrayna’nın Anayasası’nın 17. unsuruna baktığımızda. Yabancı devletlerin askerlerinin Ukrayna topraklarında konuşlanmasını reddediyor. Bu türlü yaparak kendi anayasasına uymuyorlar. Burada bölünmezlik unsuru vardır.
“UKRAYNA, RUS TOPRAKLARINI TEHDİT EDİYOR”
Bir ülkenin kendi güvenlik tehditlerinin, bir diğer ülkeye tehdit oluşturmaması gerekmemektedir. Lakin Ukrayna, bu türlü yaparak Rus topraklarını tehdit ediyor. ABD liderliğinin faal çatışma konusunda Ukrayna’nın doğusunda gerçekleşen olaylara nazaran şekilleneceğini gösteriyor. Söyledikleri şuydu; NATO barışçıl ve savunma ile ilgili bir yapıdır. Lakin biz kelamların bedelini biliriz. 90’larda Almanya’nın bir ortaya gelmesinden bahsettiğimizde Sovyetlere şu kelam verilmişti; Burada idari kolluk kuvveti 1 cm bile hudut değiştirmeyecektir. Bize bu halde garantiler verilmişti lakin daha sonra bu kelamlar değişti.
“BİZİ NEDEN DÜŞMAN OLARAK GÖRÜYORSUNUZ?”
Rusya bütün yükümlülüklerini yerine getirdi. Almanya ve doğu Avrupa ülkelerinden birliklerini çekti. Her türlü dayanışmaya katıldı. AGİT’e katıldı. Bunu birinci sefer söylüyorum. 2000 yılında ABD lideri Bill Clinton’a bir ziyaretinde şunu sordum; ABD’nin Rusya’nın NATO’ya katılmasını sordum. Ülkenin Rusya’ya nasıl davranıldığını da görebilirsiniz. Bizim güvenlik alanına dair attığımız adımlara karşı verdikleri karşılık da var aslında. Neden bunu yapıyorlar? Bizi dost, müttefik olarak görmüyorsunuz ancak neden bizi düşman olarak görüyorsunuz. Bu türlü büyük ve bağımsız bir Rusya’yı kabul edemiyorlar. Bu klasik ABD’nin bir çıktısı. NATO’nun doğuya yanlışsız genişlemeyeceğine dair kelamını tutmadığını görüyoruz.
PUTİN KARARINI AÇIKLADI: DONETSK VE LUGANSK HALK CUMHURİYETLERİNİN EGEMENLİĞİNİ TANIYORUZ
Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin egemenliğini tanıyoruz. Bu kararı daha evvel almalıydık. Federal meclisi bu kararı desteklemeye davet ediyorum. Dökülen bu kanlar Kiev’deki rejimin elinde olacaktır. Bu kararları açıklayarak Rus vatanseverlerin gücünün gerimde olduğunu hissediyorum.
Donetks’te, Putin’in tanıma kararı açıklamaları büyük bir dikkatle takip edildi
