Önce dev toplumsal konut atağı, sonra orta gelirli vatandaşlar için yeni kampanya… Son aylarda her bölümün konut sahibi olması için değerli adımlar atılıyor. Toplumsal konutta süreç kura ile ilerliyor. Son açıklanan ‘Yeni Evim’ kampanyasında ise vatandaş meskenini bulacak, sonrasında uygun kredi oranları ve 15 yıla varan vade ile alım yapacak. Geçtiğimiz günlerde açıklanan ve 16 Ocak’ta devreye girecek yeni kampanya ile mesken arayışı başladı. Vatandaş fiyatlara, taksitlere bakıyor ve ‘Şimdi almalı mıyım?’ diyor. İşte vatandaşın gündemindeki bu soruyu DAP Holding İdare Şurası Lideri Ziya Yılmaz’a sorduk, dalı ve yeni devir yatırımlarını konuştuk.
Evi olmayanlar yeni konut kampanyasından faydalanmak istiyor. Fakat bir kesimde de ‘konutta tavan fiyat görüldü, artık düşüş olacak’ beklentisi var. Fiyatlarda düşüş bekliyor musunuz?
Konut fiyatlarındaki artışın temel nedeninin fiyatlarındaki artış olduğunu hepimiz biliyoruz. Son iki yılda emtia fiyatlarında kimi kalemlerde 5, kimi kalemlerde ise 10 kata varan oranlarda artış yaşandığını unutmamak gerek. Emtia fiyatlarındaki artış, inşaat maliyetlerini de yükseltti. Yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada gayrimenkule olan talep devam ediyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi tüketici konut yatırımının, enflasyona karşı en inançlı liman olduğunun farkında. İkincisi ise nitelikli konutlardaki arz zahmeti. Maliyet artışı nedeniyle nitelikli konut arzındaki azalmaya karşın, talep artarak devam ediyor. Geçmişte de bu üslup yorumlar, yanlış tahliller çokça yapıldı. Lakin gelinen noktada olan, mesken almak isteyip de bu tartışmalardan etkilenen vatandaşa oldu. Bu yanlış tahlillerle, vatandaşın konut sahibi olması resmen engellendi. Türkiye, gelişen ve büyüyen bir ülke. Konut talebi güçlü olmaya devam edecek. Kimi devirler konut alıcısı dönemsel olarak bu talebi erteliyor. Ancak her erteleme sonrasında satışlar tekrar önemli manada artıyor. Bu nedenle konut fiyatlarının bırakın düşmesini beklemek, bu düzeylerde kalması bile mümkün değil. Bundan tam bir yıl evvel; geçen yılın ocak ayı ortalarında konutta fırsat fiyat devrindeyiz demiştim… Bu açıdan hâlâ ‘fırsat fiyat’ periyodunun içinde olduğumuzu düşünüyorum.
UZUN VADE, DÜŞÜK FAİZ
Kampanya şartlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu kampanyanın özeti şu; şu an Avrupa’da ne uygulanıyorsa, bizim ülkemizde de uzun vadeli, 180 ay üzere önemli bir müddetle konut kredisi verilmiş oluyor. Kredi faizleri 0.69 ile 0.99 ortasında. Üstelik birinci 3 yıl taksit ödemelerine Hazine dayanağı veriliyor. Birinci yıllarda taksitin daha düşük olmasıyla tüketici rahat ödeme şartına kavuşuyor. Sonra satın aldığı meskende kira öder üzere süreci tamamlıyor. Konut bölümüne yönelik bu kampanyalar Türk iktisadına güç veriyor. Alt dallarla birlikte yaklaşık 250 bölümü harekete geçiren gayrimenkul dalı, bu özelliğiyle ekonomimizin dinamosu pozisyonunda. Emeği geçen herkese; başta hükümetimiz olmak üzere, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum ile Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati’ye teşekkür ediyorum. Dünyada konut faizlerinin üst çıktığı, tüm kredilerin kısıldığı bir periyotta; Türkiye’nin orta sınıf alıcı için bu kampanyayı yapması, dalımızı ve dalın tüm paydaşlarını besleyen bir yaklaşım. Bu açıdan konut alıcısının da bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıyeten orta gelir konut kampanyasının, kesimdeki arz-talep istikrarını sağlamak için kıymetli bir yapı taşı olacağına inanıyorum.
‘Yeni Evim’ kampanyası 4 Ocak’ta açıklandı. O günden bu yana tüketici cephesinde bir hareketlilik var mı?
Biliyorsunuz kampanya için müracaatlar 16 Ocak’ta başlıyor. Şu anda satış ofislerimize gelip bilgi alan müşterilerimizin sayısında yüzde 70’lik önemli bir artış olduğunu söyleyebilirim.
‘SAĞLIKLI EV’ DÖNEMİ
Pandemi sonrasında konuttan beklentiler değişti. Artık firmalar ‘ne yapsam satarım’ diyemeyecek. Bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz?
Tüm dünyayı tesiri altına alan COVID-19 pandemisiyle birlikte hayat alışkanlıkları değişti. Toplumsal kısıtlamalar nedeniyle meskenlerde geçirilen mühlet arttı. Bu ise konut tercihlerimizin değişmesine neden oldu.
Daha yatay, kentin merkezinde, bahçeli yahut en azından balkonlu meskenlere inanılmaz bir talep doğdu. 1999 sarsıntısı konut kesimi için bir milattı. O zelzelenin akabinde yapılan konutlar, vakit içinde güncellenen zelzele yönetmeliklerine nazaran inşa edildi. COVID-19 süreci de bu manada bir milat oldu. Yüksek katlı, camları açılmayan projelerin artık hayatımızda yeri kalmadı. Öncelik, insanların hayatlarını geçirdikleri meskenler oldu.
DAP Holding olarak değişen talebe yönelik nasıl çalışmalar yaptınız?
Biz bu süreci pandeminin en başında gördük ve tüm planlarımızı bu yeni sürece nazaran şekillendirdik. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da tescilli hale gelen ‘Sağlıklı Evler’ konseptinin birinci olarak Çekmeköy’deki Ormanköy projesinde hayata geçirdik. DAP Sıhhat Kurulu’nun tavsiyeleriyle oluşturulan ve DAP Gayrimenkul tarafından tescil edilen ‘Sağlıklı Evler’ konsepti özetle şöyle;
– Muhtaçlık duyulduğu anda yürüyerek çıkılabilecek yükseklikteki konutlara sağlıklı konut diyoruz.
– Sağlıklı meskenler geniş bir balkona sahiptir. Mümkünse geniş bir teras yahut bahçesi vardır.
– Sağlıklı konut; koru, yeşil alan yahut ormana komşu olmalı.
– Dördüncüsü ise havalandırma sistemi. Her dairenin havalandırma sisteminin korona sürecindeki sıhhat kriterlerine uygun olarak tasarlanması ve mutlaka birbirinden bağımsız olması gerekiyor.
– Beşinci ve son kriter ise en son zelzele yönetmeliğine nazaran inşa ediliyor olması.
Kriterleri nasıl belirliyorsunuz? Son 2 yılda hayata geçirdiğiniz Çekmeköy, Nişantaşı projeleri ile inşasına yeni başladığınız Levent projelerinde tüm bunlar geçerli mi?
Düzenli olarak beklenti tahlili yapıyor ve bunları bir bilgi setine dönüştürüyoruz. Bu bilgileri uzmanlığımız ve bilimsel dataların ışığında harmanlıyoruz. Çekmeköy’de başladığımız, Nişantaşı’nda devam ettirdiğimiz ‘Sağlıklı ve Lüks Mesken Standartları’nı artık bir üst kademeye taşıyarak Yeni Levent’te ‘Şehirde Lüks ve Country Yaşam’ standartları olarak güncelledik. İstanbul’un iş, hayat ve finans merkezinin kalbinde yer alan Levent’te hayata geçirdiğimiz Yeni Levent ile 103 bin 500 metrekare toplam alan içinde; 53 bin 500 metrekaresi konut ve içinde okul ve toplumsal alanların da yer aldığı 50 bin metrekarelik koru alanıyla yeni bir hayat alanı sunuyoruz. Yeni Levent projesi, estetik ve işlevsel dokunuşlarla tasarlanan geniş bahçe, teras ve balkonlar, yüksek tavanlı salonlar, toplumsal donatı alanlarından oluşuyor. İstanbul’un akciğerleri olarak tanımlanan 5 bin 500 hektar büyüklüğündeki Belgrad Ormanı görüntüsüne sahip projemiz, merkezi pozisyonuyla kentin yeni vitrini olmaya hazırlanıyor. Bölgenin en büyük yatay projesi olacak Yeni Levent, İstanbul’un en kıymetli akslarından Büyükdere Caddesi, Levent, Etiler, Şişli ve Boğaz sınırının yanı başında yer alması ile öne çıkıyor. İkinci etabın inşasına başladık ve ilgiden epey mutluyuz.
5 YENİ PROJE
Bu yıl gayrimenkul firmaları için üretim yılı olacak. Pekala sizin gündeminizde yeni konut projeleri var mı?
Biz DAP Holding olarak, bir yandan insan hayatına dokunan, sanat yapıtı niteliğinde konutlar üretirken, öbür yandan da ülke iktisadına paha katma vizyonuyla projelerimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
Girdiğimiz bölgelere paha katmakla kalmıyor, bulunduğumuz kentlerin siluetini değiştiren ve bölge için sembol sayılan kalıcı yapıtları hayata geçiriyoruz. Bu çerçevede 2023 yılında birebir vizyonla, Pendik, Ataşehir, Beykoz, Çeşme ve Maşukiye’de 5 yeni projemiz için çalışmalara başladık.
