24 Şubat sabahı başlayan Ukrayna – Rusya savaşı ülkenin dört bir yanında can almaya devam ediyor.
Savaşın en ağır yaşandığı bölgelerin başında gelen Mariupol’de ise Rus kuşatması devam ediyor.
Ukrayna’ya karşı Rusya’nın yanında duran Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov’dan çok konuşulacak bir Mariupol paylaşımı geldi.
Dün kentin idare binasını ele geçirdiklerini açıklayan Kadirov, bölgedeki Çeçen askerlerin görüntüsünü paylaştı.
İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere nazaran, kelam konusu görüntüde Çeçen savaşçıların otomatik silahlar ile çatıştığı görülüyor.
Bir küme Çeçen savaşçının Ukrayna’nın kuşatma altındaki Mariupol kentindeki bu manzaralarını Telegram hesabından yayınlayan Kadirov paylaşımında ‘Nazilerin topraklarını temizledikleri’ tezine yer verdi.
Öte yandan Mariupol kenti Belediye Lideri Vadim Boyçenko Ukrayna basınına verdiği röportajda, Rusya’nın Ukrayna taarruzlarında en çok konuşulan Mariupol kentiyle ilgili son durumu anlattı.
Rusya’nın Mariupol kentinde denetimi sağladığına yönelik açıklamaları yalanlayan Boyçenko, “Ukrayna bayrağı kentin üzerinde dalgalanıyor. Bugün Mariupol, bir Ukrayna kenti olmaya devam ediyor. Ordumuz gelecekte de bu türlü kalması için her şeyi yapıyor. Kentimiz için çok şiddetli savaşlar var. Mariupol, savaşın 5. gününden beri kuşatılmış durumda. Rus ordusunun en kıymetli askerleri kente gönderildi lakin 1 aydan fazla müddettir kahramanlarımız kenti savunuyor. Rusların denetim altında tuttuğu noktalar kentin dışındaki gettolar. Akınların 30. gününde kentin derinliklerine girdiler lakin kent şuan hala Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde” sözlerini kullandı.
‘RUSLAR ELEKTRİĞİ VE SUYU KESTİ’
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal harekatının birinci günlerinden itibaren Mariupol kentinde yaşananları anlatan Boyçenko, “İlk hafta kentteki 15 elektrik sınırını imha ettiler. Savaşın 5. gününden itibaren elektriği geri getirmeye çalıştık fakat 7. gün yeniden elektriksiz kaldık. İşgalciler su kaynaklarımızın farkındaydılar. Savaşın faal basamağı başlamadan bile içme suyu kaynağımızın yüzde 70’ini yok ettiler. Mariupol kentine su basan pompayı imha ettiler. Bizim yedek su depomuzun girişlerini kapattılar. Böylelikle savaşın 9. gününden itibaren büsbütün susuz kaldık. Bir sonraki etapta ise 21 Mart’ta tüm bağlantı araçlarımızın ilişkisini kestiler. Daha sonrasında kente sessizlik hakim oldu. Kent halkı dışarıda ne olup bittiğine dair bilgi alamadı” tabirlerini kaydetti. Muhabirin, kent halkının susuz bir formda nasıl ayakta kaldığına yönelik sorusunu yanıtlayan Boyçenko, “Kamu takımlarının çalışmasının mümkün olduğu vakitlerde tankerlerle su getirdik. Kar erittik ve yağmur suyu biriktirdik. Su kuyrukları kilometrelerce uzunluktaydı” biçiminde konuştu.
‘RUSLAR TÜM YASAKLI SİLAHLARI KULLANDI’
Rus ordusu tarafından kente yapılan hücumları da anlatan Boyçenko, “Savaşın 5-6. gününden itibaren işgalciler roket ve top atışlarıyla daima ateş ettiler. Mariupol kentinin savunmasını kırmakta zorlandıkları anda uçaklarla saldırmaya başladılar. Evvel 2 uçak gönderdiler, sonra 5 uçakla kenti bombaladılar. Sonra bunun da işe yaramayacağını anladılar. Sonra 4 gemi ile Azak Denizi’nden kenti vurmaya başladılar. Hava savunmamız yoktu fakat kahramanlarımız 2 uçak düşürdü. Uçaklarla atak savaşın 3. haftasında başladı. Kırım’dan kalkan uçaklar her yarım saatte bir kenti bombalıyor. Doğum hastanesine saldırdılar. Meyyit ve yaralılar vardı. Drama tiyatrosu atağında 300’den fazla kişi hayatını kaybetti” sözlerini kullandı. Muhabirin, Mariupol’de Ruslar tarafından fosfor bombaları kullanıp kullanmadığı sorusunu yanıtlayan Boychenko, “Rus birliklerinin Mariupol’da kullandığı tüm silahların yasak olduğunu kesin olarak söyleyebilirim” dedi.
‘KENTTE BİNLERCE KİŞİ ÖLDÜ’
Muhabirin son olarak kentte 2 bin 187 sivilin öldüğünün açıklanmasının akabinde bu sayının artıp artmadığı ile ilgili soruyu yanıtlayan Boyçenko, “Kimseyi korkutmak ıstemiyorum. Bu sayının şimdiden çok daha yüksek olduğunu kesin olarak söyleyebilirim. Binlerce kişi. Bombardıman hiç durmadı. Ölüleri parklara ve konutların avlularına gömdük” diye konuştu. Boyçenko ayrıyeten savaştan evvel 540 bin olan kent nüfusunun sivil tahliyelerin akabinde 100 binin altına düştüğünün de kelamlarına ekledi.
